BLOG AÇIKLAMASI


Dünya Sağlık çevrelerinde, sağlık sorunlarının çözümünde “yönetim”in önemli bir işlevi olduğu her vesile ile ifade edilen bir konudur. Bu konu bizim ülkemiz için özel bir önem taşımaktadır. Ülkemizdeki sağlık düzeyi göstergelerinin kötülüğü ve sağlık sektörünün içinde bulunduğu çıkmazların temelinde kaynak yetersizliği, sağlık insan gücü ve araç-gereç yetersizliğinden çok “kötü yönetim’in” hatta, “yönetimsizliğin” rol oynadığı dikkati çekmektedir.Sağlık yönetimi sayfasının amacı; geniş bir spektrumda akademisyenleri, politika yapıcıları ve uygulamacıları, sınırları iyi belirlenmiş konu başlıkları etrafında bir araya getirmek, katılımcıları faydalı tartışmalarda buluşturmak ve ortak anlayışı geliştirmektir. Sayfanın bir ilave amacı da; multidisipliner bir alan olan sağlık yönetiminde yer alan akademisyenler ve profesyonellerin kendi disiplinleri içindeki veya dışındaki bireylerle tanışma ve etkileşimini sağlayan bir ortam oluşturmaktır.Bu sayfa katılımcılara;· Sağlık Kuruluşlarının verimlilik ve etkinliğini arttırabilmek için pratik fikirlere sahip olmak,· Her düzeydeki sağlık çalışanları ile sağlık hizmetlerinden yararlanan toplum üyelerinin, sağlık sorunları ve çözümleri konusundaki farkındalık ve bilinç düzeylerini geliştirmeye katkıda bulunacak bilgi ve öneriler sunmak,· Sağlık yöneticileri ve uzmanları ile toplumun diğer kesimleri arasında, sağlık ve hastane yönetimiyle ilgili dünya çapında geliştirilmiş bilgi ve deneyim birikiminin paylaşılması için gerekli işbirliğini ve koordinasyonu teşvik etmek gibi pek çok bilgi ve beceri sağlayacaktır..Sizleri aramızda görmekten onur duyarız.

Bu Blogda Ara

5 Şubat 2012 Pazar

M.Ü Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr.Ayşegül YILDIRIM KAPTANOĞLU İle Röportaj

SORU:
Sağlik yöneticiligi dali bu kadar gelismisken  sizce Türkiyede hala kimlik  sorunu  yasanmasinin  nedeni nedir?
-Kaptanoğlu : Bircok ülkedede saglik yöneticiligi sikintisi var gerci bircok yöneticilikte var.bizdeki sikinti su biz de hala hastanenin yöneticisinin bashekim yada hemsirelik hizmetlerinin direktörünün bashemsire oldugu düsünülüyor yöneticininde sanki binayi  sadece  otelcilik hizmetlerinin yönettigi gibi   ama bunlar ic ice girmis dolayisiyla hicbiri birbirinden üstün de degil altinda degil fakat tabiki birbirini kendi icnde yöneten proje elemanlari bunlar bunu söyle düsünceksiniz örnegin her hastalik bir proje ve her hastaligin proje yönetiminde de cesitli hekimi hemsiresi ve yöneticisi görev aliyor örnegin bir cukur dusunun cukurun etrafinda insaat mühendisi de var endüstüri mühendisi de var cünkü ayni zamanda orada bi dolu sey  yapilacak  isciside var memuruda var dolayiyisla hepsi bi bütün dolayisiyla ben üstün sen üstün seklinde degil hepsi birbirine esit.
     Eskiden hastanelerde cikti önemsenmiyordu hastane maliyetlerinin idaresi önemsenmiyordu ama zaten artik yakin zamanda hastanelerde birer isletme haline gelmeye basladi cünkü yakin zamana kadar biliyorduk ki hastanelere devlet yardim ediyor halbuki artik devlet maas disinda hicbisey ödemiyor hastaneler kendi kendini idare ediyor.dolayisiyla hastanede bir isletme tarzina döndü en kisa zamnda da zaten dönmek üzere hastane birlikleri yasa tasarisi oldugunda dolayisiyla su gecis dönemlerinde  su sikintilar bütün ülkelerde var yurt disinda da gittigimde cogu zaman yöneticiyle hekimin yüz yüze geldigini görüyosunuz ama ne zaman ki hekim yönetici hemsire isbirligi icinde oldugunda isletmenin ciktisi daha iyi oluyor zaten artik devlette ciktilara bakiyor.

SORU:
Ülkemizdeki üniverstelerde  saglik yönetimi saglik kurumlari yöneticiligi saglik idaresi saglik kurumlari isletmeciligi hastane yönetimi gibi isimlerle saglik yöneticiligi egitimi verilmektedir ayni meslegin egitimini veren bu bölümlerin neden ortak bir  ismi yoktur?

- Kaptanoğlu: Evet ortak bir ismi olmamisi gibi hakkatten bu büyük bir sorun son zamanlarda toplantilarda da cok fazla görüsülmeye baslandi bi kere kesinlikle suan iki asamali sinav varken ilk asamasiyla girilmesi sakincali bu bir adaletsizlik doguruyor.cünkü giren ögrencinin de kapasitesi önemli yönetici olacagi acsindan bi kere kesinlikle dört yillik egitim veren bir yere ikinci asma sinaviyla almasi lazim puanlarinda farkli olmamsi lazim ve TM den de almasi sart cünkü analitik zeka matematikle elde edilmis olmali türkcesi de iyi olmali cünkü yönetici iyi konusabilmeli  konusma kapasitesi olmali iktisadi idari birimler fakültesi ve saglik birimleri fakültesi icinde bulunmasina gelinde de  bu simdilik kaydiyla bu sekilde kalabilir zamanla belki kendi basina bambaska bi hale gelebilir cünkü yurt disi örneklerine baktigimizda yurt disinda cok farkli iki yillik bir egitimin üzerine veriyolar yöneticiligi sifirdan  yetistiren ülke sayisi henüz fazla yok ama bu illada yurt disini alacagimiz manasina gelmez bizim ülkemizde böylesi uygun ama adalet esitsizligini gidermek icin en azindan dört yillik egitim veren bir okulun sinavin ikinci asamasiyla  ve tm ile almasi sart.
   Isletmecilerin mantigi bankayi yönettigimiz gibi hastaneyi de yönetiriz.hastane cok farkli iktisadi idari birimler fakültesinde kalacaksa bile sagligin agir basmasi yada tamamen cok farkli bir frmata getirilmesi belki daha iyi olur.saglik birimleri fakultesi icinde suan ebelik hemsireliklerle birlikte kalmasi ters gibi geliyorsa bile zaman icinde bunlar meslektas oldugudan ayni  dalin icinde olmali hatta tiptan ortak dersleri olmali yani bircok derleri bir arada almali isletme mantigindan cok sagliga gecmeli bu cok daha iyi.

SORU:
 Bölümün ülkemizde  popüler olmaya basladigi ilk yillarda bu bölüm 3 üniverstetde bulunuyordu ve sinirli mezun veriyorlardi suan toplam 21 üniverstede bu bölüm lisans düzeyinde okutuluyor kisa bir sürede sizce bu kadar üniverstede acilmasi bölümün gelecegi icin bir sikinti dogurmaz mi?

-Orhan Zengin :(Gelecegi acisindan bir sikinti Dogurmaz yani suanda sektörün gelismesi hem kamuda yasa tasarisi ile saglik yöneticisinin önemi artiyor. Özel sektörün büyük sehirlerde  yogunlasmasi tabi diger illere gere istihdam sorunu yaratmaz.)
  Saglik yöneticisi diyince zannediyoruz ki sadece hastanede müdürlük yapacak bu da bize uzun yiilar Hacettepe kurmus oldigu saglik idaresi okulundan kalan bir aliskanlik.yurt disina baktigimizda görüyoruz ki bizim ihmal ettigimiz  birinci basamak saglik hizmetleri var orda her bir ASMnin basinda bir yöneticisi var simdi biz bunu basit gibi görüyoruz ama yakin zamanda hepiniz göreceksiniz ki ASMleri yönetmek cok zordur ve bunlarin basinda yönetcisi olmadan hekimin hemsirenin bunlarla basa cikmasi zordur cünkü gercek isletme suanda ASMlerdir.bunlarinda basina yöneteci gelecegi düsünülürse enfilasyon daha olusmadi olusmasinada uzun yillar var
SORU:
Saglik yönetimi bölümü gelismis ülkelerde meslek olarak kabul edilirken bizim ülkemizde hala bir meslek olarak görülmemektedir.insanlar böyle bir bölümden haberdar bile degil. Bu bölüm mesleklesmesi icin ne gibi adimlar atilmasi gerekmektedir ?

-Kaptanoğlu :Sabıra ihtiyac var yeni cikan bölümlerin mesleklesmesi zamanla oluyor.birde bölüm ögrencisinin kendisini nitelikli hale getirmesine ihtiyac var. Bizim egittigimizin üstüne eklerseniz lisan ögrenirseniz bizden  daha cok  bilgi isterseniz zaman icinde göreceksiniz ki millet mecburen ögrenecek  bizim burdan mezun ögrencimiz var lojistik yönetiyor suan özel hastaneler onu kapamanin pesinde suan cünkü depo masrafindan kurtuluyor hastane bunun gibi bir cikti yaratamalisiniz 

SORU:
Geleneksel acidan baktigimizda hastanede otoriter güc bashekimlerdir .  bu yargi gecmisten beri böyle kaliplasmistir.  Gunumuzde cogu  hastane modern anlayis ile yurutulmektedirler. Lafta modern anlayisla yurutulmektedir. Modern anlayisa göre hastahanelrde uygulanmamaktadir.  Modern anlayisa göre o isi, o isin uzmani yapmalidir. Fakat hastanhaneler baktigimizda bunun tam tesini göruyoruz. Tamamen hekim odakli yonetim anlayisi hakim. Il saglik  yonetici hastahane mudurumuzun bashekimden daha dusuk yonetim hakkini sahip oldugunu göruyoruy bu sistem en azindan bizim ulkemizde bu sekilde isliyor. saglik toneticisinin yeri ingiltere almanya fransa gibi ulkelerde ust duzeydir ulkemizde ancak gelismis ulkelerde hastane yonetim modelini ornek alarak  bu anlayin gelisicegini dusunuyoruz siz bu konuda ne dusunuyorsunuz?

-Kaptanoğlu : Evet önden baya bi yargi var. Bashekim odakli degil aslinda hastahaneler aslinda cikti odakli yavas yavas.cunku eskiden bakanlik ciktiya dikkat etmezdi sadece hizmeti vermye calisirdi artik cikti odakli calisiyor. Ciktidan kasit kar degildir. Cunku kara bakarak bir hastahaneyi yonetmek dikiz aynasindan arabayi yonetmek gibidir. Hicbir strataji gelistiremedigi ve önunu goremedigi icin en kisa zamanda arabayi carpar. Dolayisla zaman icinde ciktiya donustu. O nedenle performans cikti bakanligin izniyle kalite cikti.artik senden benden ustunlugu yok. Cikti odakli calisildigindan. Yurt disida bircok ulke cikti odakli calisiyo. Yani burda hastahanein kendi maliyeti bu maliyeti kendi basina cevirebiliyo mu hastalari duzeliyo mu hastalrin tekrar  hastalanma oranlari ne yatakrain ayni hastaliktan tekrar dolma oranlari ne. Yavas yavas bunlarada da bakiliyo turkiyede. Onun icin saglik yonetici ust degilde  ust bir konsey olucak bu baska ulkelerde de böyle. Bu ciktiyi saglamadiginda gidicek. Hekim her zaman icin hekimlerin vbasidir hemsire hemsirelerin basidir. Sanki ikisi  yonetiyomus gibi olur kesinlikle boyle degil cunku isin mali boyutu var. Aslinda bi hastane doner sermayenin elinde. Döner sermaye calismadiginda hekimin kamladigini hemsireninde gittigini görursunuz. Aslibda yoneticelirin elinde hepsi birden ic ice.  Ama bizde halkin deger yargilarin icinde hekimligin gelisi askeri hekimliktedir aslinda savaslar ciktigi icin hekimler var. Cok daha once romalilarda sifahi hekimlikler var. Ama gercek gelismede savasla olmus dolayisla hiyerarsi sekilde icinde hekim boyle bir yer almi yoneticilik apayri bir yeri var.  O yanilgi zaman icinde sizin nitelikli olmaniza gor eis birligi  ve ekip calismansina dönucek kimse ustun degil. Proje ve ekip.
Yeterki kendini gelistirsin herkes nitelili olsun. Bütun bölümler icin gereli bu.kendini vazgecilmez duruma getrigi zaman hastanede herkesin görevi netlesir.sirf hastanede demiyelim butun saglik kurumlarini yönetecek eczane olur lojistik olur birinci basamak olur ikinci  ücüncü basamak olur saglik bakanliginda müstesarlik olur saglik müdürlügü olur hersey olur ama hastaneye odaklanmayin sadece.

SORU :
Saglik yönetimi egitimi veren üniverstelerimizde akademisyen acigi oldugu herkes tarafindan sikca dile getirilen bir soru bu konuda fikirleriniz nelerdir?

-Kaptanoğlu : Bizde yine acik cok degil ama yeni acilan yerlerde bu sorun cok.biz yine buralardan destekliyoruz birbirimiz istanbul ankara buluyor yine ama heryerde aciliyor gitmek mesele iste egitimin standardizasyonu lazim o da zaman icinda gelisecek. Iyi yönetici sonunda hastanesini iyi yönetendir ciktisini iyi verendir.bu sekilde ancak is sahibi olacaz yönetici olarak is bulmamiz icin gerekirse hastanenin heryerinde calismaliyiz bilmeliyiz erinmeden bu sekilde calismaliyiz biraz zamana ihtiyacimiz var.

HASTANE ORGANİZASYONLARI VE HASTANE YÖNETİMİ

Giriş
Sağlık sektörü hızlı gelişen ve değişim gösteren bir sektör olarak içerisinde birçok uzmanlık alanını da barındırmaktadır.Çağımız teknolojisinin değişimlerine uymak zorunda olan sağlık sektörüde günden güne değişim ve etkileşim göstermektedir.Sağlık hizmetlerinin verildiği kurumlar olan hastaneler ve diğer sağlık kuruluşları sürekli gelişmektedirler.Bir hastaneyi düşünecek olursak; verilen hizmetleri üç ana grupta toplamak mümkündür.Bu hizmetler;tıp ve yardımcı tıp hizmetleri,hemşirelik hizmetleri ve  mali destek hizmetleridir.Her hizmet için bir profosyonele ihtiyaç vardır.Ülkemizde hastanelerde bu sağlık hizmetlerini Başhekim,Başhemşire ve hastane müdürü yürütmektedir.Tıp ve yardımcı tıp hizmetlerini yönetmekle Başhekim,hemşirelik hizmetlerini yönetmekle Başhemşire ve mali destek hizmetlerini ise hastane müdürü yönetmekle görevlidir.Bu görev dağılımı şekline modern organizasyon modeli  denilmektedir.Modern organizasyon modelinde her iş o alanda yeterli donanıma sahip uzman kişiler tarafından yapılmaktadır.Böylece yapılan işin kalitesi artmış  ve zaman kaybı en aza indirilmiş olmaktadır.Günümüzde en yaygın ve en iyi model modern organizasyondur.Ülkemizdeki çoğu hastane ve sağlık kuruluşları bu modeli kullanmaktadır. Hala var olan klasik örgüt anlayışı terk edilmelidir.Bu anlayış hem çağımıza göre eksik kalmakta hem de kalite ve sonuca ulaşma hızını düşürmektedir.Modern anlayışı uygulayan örgütlerde işler hızlı sonuca ulaşır ve başarı olur.

Hastanelerin Organizasyon Tipleri ve Yapıları
   Hastaneler hizmet kuruluşlarıdır. Hizmet kuruluşlarının, dolayısıyla hastanelerin en önemli özelliği hastalara verilen tedavi hizmetlerinin türünü,niteliğini,kalitesini belirleme ve değerleme durumunda olmamalarıdır.Bu husus,hastaneleri diğer pek çok organizasyondan ayıran önemli bir özelliktir.
    Hastaneler karmaşık yapıda organizasyonlardır. Hastanenin karmaşık yapıda olmasının çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Bunlardan biri, hastane dışında hastaneyi etkileyen etkenlerin yani hastane çevresinin çok karmaşık oluşudur. Mesleki örgütler , kamu kuruluşları ve sigorta şirketleri hastanelerin dış çevresini oluşturmaktadır.Bu çevre hastaneler üzerinde önemli etkilere sahiptir.Hastane çevresinin karmaşık oluşunun diğer bir sebebi de fazla sayıda farklı hastalıklardan şikayetçi olan hastaların hastaneye gelişlerindeki düzensizliktir.Hastanedeki aşırı işbölümü ve uzmanlaşma yapısal karmaşıklığa yol açan nedenlerden bir diğeridir.
  Hastanedeki bölümler arasında ve hastane ile çevresindeki kurum ve kuruluşlar arasındaki ilişkilerin devamı ve koordinasyonun sağlanması konusunun hastanelerde değer kazanması hastanedeki güç unsurunun hekimlerden hastane yöneticiliği alanında eğitim almış yöneticilere kaymasında etkili olmuştur. Bundan dolayı hastaneler güç ve yetkinin aynı kişilerde toplanmadığı biricik organizasyon türü olmuştur.
  Hastanelerdeki karmaşıklığın sebeplerinden bir diğeri ise kullanılan teknolojinin karmaşık olmasıdır. Tıbbın hızlı gelişmesiyle  teşhis ve tedavi sürecinde kullanılan cihazlar hem sayıca artmış hem de sadece uzman kişilerin kullanabileceği bir özellik kazanmıştır. Dolayısıyla hastanelerdeki aşırı formelleşmenin diğer bir sebebi bu teknolojik değişim ve gelişmeler oluşturmaktadır.
Hastaneler matriks yapıda faaliyet gösteren organizasyonlardır.Hastanede hizmetler 3 ana grupta toplanır. Bunlar tıp ve yardımcı tıp hizmetleri,hemşirelik hizmetleri ve mali destek hizmetleridir. Söz konusu olan hizmetler,birer fonksiyonel yönetici olan Başhekim,Başhemşire ve hastane müdürü tarafından yerine getirilmektedir.
  Matriks organizasyon,faaliyetlerin fonksiyon esasına göre gruplandırıldığı bir organizasyonun üstüne proje organizasyonun monte edilmesiyle ortaya çıkan bir yapıdır.Matriks organizasyonda iki tür yönetici vardır:Fonksiyonel yönetici ile proje yöneticisi.Fonksiyonel yönetici,gruplandırılmış faaliyetlerin,dolayısıyla o bölümün idaresini yürütülmesi sorumluluğunu üstlenmiş yöneticidir.Proje yöneticisi neyin ne zaman neden yapılacağını belirler.Fonksiyonel yönetici ise işin kimler tarafından nerde ve nasıl yapılacağını belirler.İki yöneticide farklı yetki alanlarına sahiptir.Bu durumda yöneticilerin otorite çatışması ve yetki alanlarının aşınması olasılığı doğmaktadır.Bu açıdan  matriks organizasyonun iyi işleyebilmesi için yetki ve sorumluluk alanlarının net olarak belirlenmesi gerekmektedir.
SON OLARAK
Hastanelerin birer hizmet organizasyonu olması : karmaşık yapıda : açık dinamik sistemler oluşu matriks yapıda faaliyet göstermeleri ; günün 24 saatinde hizmet vermesi ve personelinin önemli bir kısmının bayanlardan oluşması hastanelerin organizasyonel farklılıklarıdır.
İyi bir hastane organizasyonu oluştururken ya da yeniden düzenlenirken dikkate alınması gereken husus özellikle hastane işletmeciliğinin gelişmiş olduğu İngiltere, Almanya , Fransa ve A.B.D gibi ülkelerdeki hastane organizasyonlarıdır.Hastaneler için en uygun model ve organizasyon tipi modern organizasyon anlayışıdır.
Türkiye’deki Hastane Organizasyonları Ve Uygulamalar
Türkiye’de sağlık hizmetleri;devlet hastaneleri,s.s.k.hastaneleri,üniversite hastaneleri,kuruluş ve vakıflara bağlı hastaneler tarafından verilmektedir.Ülkemizde birkaç üniversite ve özel hastane dışında ki hastanelerin %60’lik bir kısmı olan hastanelerde modern yönetim anlayışı uygulanmamaktadır.Ülkemizdeki hastanelerde genellikle yönetimde tek yetkili ve sorumlu kişi,asıl mesleği hekimlik olan başhekimdir.Başka bir deyişle gerek kamu hastanelerinde ve gerekse s.s.k.,üniversite ve özel hastanelerde her şeyin başhekimden sorulduğu ve en ince detayın bile başhekimden geçtiği bir hastane yönetim modeli ülkemizdeki hastanelerde uygulanmaktadır.Bu hastane yönetimi finansal kaynak sıkıntısına ve düşük verimli,düşük kaliteli işlere neden olmaktadır.Modern organizasyon modelinin hastanelerde uygulanmaması ülkemiz açısından büyük kayıp ve israf ortaya çıkartmaktadır.Şüphesiz ülkemiz için en iyi hastane yönetimi modeli diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi modern yönetim anlayışıdır.
Sonuç
Türkiye’deki tüm hastanelerde modern hastane yönetim anlayışına hızla geçilmelidir.Hastane faaliyetleri;tıp  ve yardımcı tıp hizmetleri, hemşirelik hizmetleri ve mali destek hizmetleri şeklinde oluşan bir yönetim ekibi tarafından yoğun bir iş bölümüyle uzmanlaşmaya gidilerek yerine getirilmelidir.
  Hastanedeki hizmetlerin kesinlikle birbirinden ayrılması ve her hizmetin fonksiyonel yöneticiler tarafından yerine getirilmesi gerekmektedir.
  Söz gelimi bir bakkalın hekimin işi olan ameliyatı başarılı bir şekilde gerçekleştiremeyeceği gibi sadece tıp eğitimi almış olan bir hekimde hastane yöneticisinin işi olan sağlık yöneticiliğini başarılı bir şekilde gerçekleştiremez. Aynı şekilde bir sağlık yöneticisi de tıp hizmetini icra edemez. Bu yüzden her işi o işte eğitim almış uzman kişiler icra etmelidir.

    Gelişmiş Ülkelerde Hastane Organizasyonları Ve                                       
                                  Uygulamaları

v A.B.D ‘inde Hastane Organizasyonları Uygulamaları

A.B.D ’deki hastanelerin büyük bir kısmı kar amacı gütmeyen özel hastanelerdir.
A.B.D.de hastane organizasyonlarında üst kademe yönetim organları, fonksiyonel yönetim organları, orta kademe yönetim organları ve alt kademe yönetim organları yer almaktadır.  A.B.D. hastanelerinde üst kademe yönetim organları; yönetim ekibinden, komitelerden ve hastane müdürlüğünden oluşmaktadır. Yönetim ekibi, hastanenin mali yönetiminden ve sağlık hizmetleri faaliyetlerinden sorumlu olan en üst yönetim organıdır. Yönetim ekibi hastane yönetimi için danışmanlık yapar, stratejik karar ve politikaları onaylar. Hastane içindeki yürütmeden ise hastane müdürü sorumludur. Hastane müdürünün altında ise fonksiyonel idareciler bulunmaktadır. Bu idareciler; başhekim, başhemşire ve hastane müdür yardımcısıdır. Başhekim tıp hizmetlerinden, başhemşire hemşirelik hizmetlerinden ve hastane müdür yardımcısı mali destek hizmetlerinden sorumludur. Hastane üst yönetim organlarından olan yönetim ekibi hastane içindeki günlük işlerin yürütülmesi yetkilerini bir diğer üst yönetim organı olan hastane müdürüne devretmiştir.A.B.D. hastane organizasyonun önemli bir özelliği hastane içindeki tıp hizmetlerinin organize edilmiş olmasıdır.Bu organizasyonda başhekim hastane müdürüne karşı sorumludur.A.B.D. hastanelerinin tıp hizmetleri planlanmasından,yürütülmesinden ve denetiminden başhekim sorumludur ve başhekime yardımcı olmak amacıyla doku komitesi,enfeksiyon komitesi,kullanım komitesi gibi çok sayıda komite oluşturulmuştur.A.B.D.hastanelerinin organizasyonunda birer mesleki örgüt olan AHA,JCAH,PSOR denetim organı gibi hareket etmektedirler.Bunun sonucunda hastane organizasyon yapılarında standartlaşma eğilimi görülmektedir.A.B.D.hastanelerinde birbirinden farklı organizasyon yapılarına rastlanabilmektedir.

İngiltere’ de Hastane Organizasyonları Uygulamaları

İngiltere’de hastaneler; hastane müdürü, başhekim ve başhemşireden oluşan bir yönetim ekibi tarafından idare edilmektedir. Hastane yönetim ekibinde olan hastane müdürü, başhekim ve başhemşire birer fonksiyonel yöneticidir. Hastanedeki faaliyetler üç grupta toplanmıştır. Bu faaliyetlerin yürütülmesiyle fonksiyonel yönetici olan hastane müdürü, başhekim ve başhemşire sorumludur. İngiltere’de hastane organizasyonlarında üst ve orta kademe yönetim organları birleştirilmiştir. Yani üst düzey yöneticiler aynı zamanda fonksiyonel yöneticilerdir.

   İngiltere’de hastane iç organizasyonu ile alt bölge sağlık teşkilatı iç içe girmiştir. Hastane organizasyonlarındaki bazı görevliler hem alt bölge sağlık teşkilatındaki fonksiyonel yöneticilere karşı sorumlu hem de hastane içindeki yönetim ekibine bağlı olarak hizmet vermektedirler. Bakanlık örgütünden hastane yönetim ekibine kadar uzanan örgüt kademelerinde yer alan her idari pozisyonun karşılığı bir alt ya da üst kademede yer almaktadır. Bu idari pozisyonlar arasındaki yönetsel ilişki, bir ast-üst ilişkisi olmaktan çok izleyicilik ilişkisi türündendir. Bu ilişki türünde üst kademe organları alt kademe organlarına emir vermez onların uygulamalarını gözlemleyerek onlara danışmanlık yapar. Hastane yönetim ekibinde yer alan hastane müdürü, başhekim ve başhemşire kendi alanlarındaki yürütmeden sorumludur. Yönetim ekibi üyeleri arasında ast-üst ilişkisi yoktur.

Almanya’daki Hastane Organizasyon Uygulamaları

Almanya’da  hastane organizasyonlarında en üst idari organ hastane direktörlüğüdür.Hastane direktörlüğü;hastane müdürü,başhekim ve başhemşireden loluşmaktadır.Başhekim tıbbi hizmetlerden,hastane müdürü mali destek hizmetlerinden ve başhemşire hemşirelik hizmetlerinden sorumludur.Bu fonksiyonel alanlarda yürütmeden sorumlu olan idareciler hem üst kademe yöneticisidyonel yöneticidir.Bu anlamda Almanya hastane organizasyonları İngiltere’deki hastane organizasyonlarına benzemektedir.Çünkü Almanya’da da üst yönetim organları ile orta kademe yönetim organları birleştirilmiştir.Yani üst yönetim ekibinde yer alan yöneticiler aynı zamanda birer fonksiyonel yöneticidirler.
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ
SAĞLIK YÖNETİMİ BÖLÜMÜ
EMİNE OCAK

DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SAĞLIK YÖNETİCİLİĞİ

GİRİŞ
Ülkelerin gelişmiş sayılabilmesi için mutlaka sağlığa yeterli yatırımları yapması gerektiği birçok kurum, kuruluş ve kişilerce dile getirilmektedir. Dünyadaki sağlık sistemlerinin ortak sorunları vardır ve acilen önlem alınmazsa ülkelerin gittikçe sağlık sorunları ve yoksulluk altında ezileceği belirtilmektedir. Ortak sorunların başlıcaları arasında kaynakların yanlış tahsisi, hizmetlerde hakkaniyetin sağlanamaması, hizmetlerdeki büyük verimsizlik ve maliyet artışlarının gün geçtikçe gelir artışlarına göre daha fazla olması gelmektedir. Gelişmiş ülkelerin planlamacıları bile sağlık hizmetlerindeki bu ağır tablodan ürkmekte ve önlem almakta çok acele edilmesi gerektiğinde ısrar etmektedir.
Çözüm önerilerine bakıldığında, hepsinin ortak bir görüşte birleştiği görülmektedir. Klasik tedavi edici ve hekim-hemşire ikilisinin baskın rolü ile yürütülen sistemler bugün için geçerliliğini yitirmiş durumdadır. Sağlık hizmetlerinde hekim ve hemşirelere ek olarak yepyeni meslekler ortaya çıkmıştır ve gelişmiş ülkelerde bu yeni meslekler sistemin yürümesinde önemli işlevleri yerine getirmektedir. Dünya Sağlık Örgütü sağlık mesleklerini 29 başlık altında toplamıştır Sağlık hizmetlerinin sorunlarının çözümünde yeralacak insangücünün yalnızca Tıp veya Hemşirelik bilgileriyle donanmış olmasının yeterli olmadığı görülmektedir. Bugün artık Sağlık Ekonomisi, Finans Yönetimi, İnsan Kaynakları Yönetimi, Kalite Yönetimi, Sağlık Mevzuatı ve Hukuku, Sağlık İşletmelerinde Pazarlama, Sosyal Güvenlik ve Sağlık Hukuku gibi konularda eğitim almamış insanlarla bu eğitimi almış insanların hizmeti arasındaki fark hiç tartışmasız kabul edilmektedir. Simmons & Bennett-Jones bu durumun önemini şu sözlerle açıklamaktadır: “Ulusal Sağlık Sistemleri iş için uygun personel olmadan, ki bunlar ilgili konuları öğrenerek yetiştirilmiş ve uygun akademik kariyerlerini de almış olmak zorundadır, hiçbir şekilde başarıya ulaşamazlar”
Bütün bu gerçekler gelişmiş ülkelerde anlaşıldığından beri bu ülkeler var olan sistemlerinde geniş boyutlu reformlara girişmişler ve bu sayede harcamalarında önemli tasarruflar elde etmişlerdir. Sağlık hizmetlerinde hekim, hemşire gibi kliniğe odaklanmış meslek gruplarının önemi yadsınamaz. Ancak bunların yeterli sayıda ve istenilen kalitede var olması ülke sorunlarının çözümüne yeterli olmamaktadır. Çünkü sorunların büyük bir bölümü yanlış yönetimden kaynaklanarak karşımıza çıkmaktadır. Henderson’un, çiçek hastalığının kökü kazındığında bunu dünyaya duyuran konuşmasında söylediği şu sözler çok ünlenmiştir: “Çiçek hastalığının kökü kazındı. Şimdi sıra kötü yönetimde…”
Dünya Sağlık Örgütü’nün 1996 yılında Kopenhag’da yayımlanan European Health Care Reforms-Analysis of Current Situation isimli raporunda Sağlık Reformu için şu açıklamalar yapılmaktadır: “Eğitimin rolü, özellikle de derinlemesine yönetim eğitiminden geçmiş kişilerin sayısı, ve ayrıca uygun sağlık enformasyon sisteminin yerleştirilmesi, mevcut sağlık sisteminin durumu ile birlikte sağlık reformlarının etkili ve başarılı olmasında en büyük pay sahibidir.”
DÜNYADA SAĞLIK YÖNETİCİLİĞİ EĞİTİMİ
Sağlık yöneticiliği bütün dünyada oldukça yeni bir meslektir ve bu mesleğin en gelişmiş dalı hastane yöneticiliğidir. Sağlık yönetimi alanında ilk eğitim programları “Hastane Yöneticiliği” adıyla başlatılmıştır. Günümüzde hastane yöneticileri, kıt kaynaklar ile çok hızlı ilerleyen teknoloji ve tüketici hareketlerinin baskısı altında çok büyük bir bütçenin sorumluluğunu taşımakta ve çok değişik alanlardan profesyonel, yarı profesyonel ve yardımcı hizmet personelinin uyumunu sağlamak üzere son derece karmaşık bir kurumu işletmek durumunda kalmaktadır. A.B.D.’de 1910 yılında başlayan sağlık yöneticiliği eğitimi serüveni özellikle son yirmi yılda yeniden şekillenmiş ve ihtiyaçlara uygun hale gelmiştir.
Bu eğitimler lisans eğitimi, lisansüstü eğitim olmak üzere 2 ana grupta incelenebilir. Lisans eğitimi denince lise eğitiminden sonra üniversite ortamında önceleri 3 yıl, daha sonra 4 ve bazı ülkelerde 5 yıl olmak üzere yüksek öğrenim kurumlarında yapılan eğitimler anlaşılmaktadır. Lisansüstü eğitim ise tıp, hemşirelik gibi sağlık mesleği nosyonunun üstüne yapılan üst eğitim olarak başlatılmış, daha sonra bunun tabanının işletme, iktisat vb. konularından gelen kişilere verilen sağlık eğitimi ile olgunlaştırılan bir bütün halini almıştır. Günümüzde lisansüstü eğitimde hem sağlık hem de işletme kökenli kişilerin yönelebileceği bir üst eğitim alanı olarak son şeklini almış durumdadır.
TÜRKİYE’DE DURUM
Ülkemizde sağlık hizmetleri yıllardır hekim-hemşire ağırlıklı ve hastane–muayenehane merkezli hizmetlerdir. Her türlü insangücü sayısal olarak azdır ve denge hekimler lehine bozulmuştur. Ülkemizin gelişmişlik düzeyine göre çok kötü sağlık göstergelerine sahip olduğu bilinen bir gerçektir. Örneğin doğumda beklenen yaşam süresi ortalama 67 yıldır ve bu süre gelişmiş ülkelerin ortalamasının en az 10 yıl gerisinde bulunmaktadır. Bebek ölüm hızı ise en iyimser hesaplamalara göre binde 42 olarak bulunmuştur ve bu hız gelişmiş ülkelerin hızından (örneğin Japonya’da binde 5) 10 kat daha yüksektir. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) elemanlarınca 1995 yılında yayımlanan raporda Türkiye’nin dünya sıralamasında kişibaşına düşen gayrisafi milli hasıla bakımından 69. sırada; hastalıklar ve sağlık sorunları sıralamasında ise 91. sırada yeraldığı belirtilmekte ve aradaki uçuruma dikkat çekilmektedir.
Hekimdışı sağlık personelinin sayısal azlığı bir yana, bazı sağlık mesleklerinin ülkemizde hiç bulunmadığı görülmektedir. Var olan eğitim sisteminde de bir karmaşa gözlenmektedir. Örneğin hemşire yetiştirmek için meslek liseleri, iki yıllık meslek yüksekokulları, dört yıllık hemşirelik yüksekokulları bulunmaktadır.
Sonuçta elimizdeki sisteme bakıldığında bunun merkeziyetçi, sorun çözücü yönetimden çok geleneksel idareci zihniyetiyle, katı sistem kuralları içinde, karar alma yetkisini uygun sorumluluk düzeylerine devretme uygulamasının hiç olmadığı, standardların konulmadığı ve izlemin yapılmadığı, görevlendirmelerin formal maharetlere göre yapıldığı ve takım çalışması anlayışının hiç olmadığı bir sistem olduğu görülmektedir.
ÜLKEMİZDE SAĞLIK YÖNETİMİ SORUNLARI
Ülkemizde sağlık müdürlükleri, hastaneler, dispanserler ve diğer sağlık kuruluşlarının başındaki yöneticiler genellikle hekimdir. Tıp eğitiminde yönetim, ekonomi, işletme, hukuk gibi konulara hiç girilmez. Bu nedenle hekimlerin yönettiği sağlık kuruluşlarında genellikle yönetim sorunları yaşanmaktadır, kaynaklar israf edilmekte, çalışanların ve hastaların tatmini sağlanamamakta ve büyük bir kaos ve verimsizlik yaşanmaktadır. Nitekim ülkemizde sağlık reformu çalışmalarında en çok üstünde durulan eksikliğimiz, sağlık yöneticisi eksikliğidir.
Yakın bir gelecekte ülkemizde Sağlık Finansman Kurumu’nun kurulması, hastanelerin özerkleşmesi, sağlık hizmetlerinde desantralizasyon gibi önemli değişiklikler yaşanacaktır. Desantralizasyonun yararları anlatılırken klasik bilgilerimiz arasında bir nokta önem kazanmaktadır. Ancak bir şartla desantralizasyon bu yararları sağlayabilir ve başarıya ulaşabilir. Bu şart, teşkilatın merkezinde ve periferde yeterli sayıda profesyonel sağlık yöneticisi istihdam edilmesidir. Ülkemizde değil taşra teşkilatında, Sağlık Bakanlığı ve SSK merkezinde çalışanlar arasında bile profesyonel yönetici sayısı çok azdır ve bu kişiler de genellikle yurtdışında bu eğitimleri almış insanlardır. Ayrıca özel sağlık sigortacılığının ve özel hastane hizmetlerinin ülkemizde hızla artan bir grafik sergilediğine bakılırsa, bu sektörde önemli miktarda sağlık yöneticisi ihtiyacı doğmuştur ve bu ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır.
ÜLKEMİZDE HEKİMDIŞI SAĞLIK PERSONELİ VE İLGİLİ MEVZUAT
Ülkemizde sağlık personelinin durumunu düzenleyen mevzuat eski, dağınık, yetersiz ve bir an önce yeniden ele alınmaya muhtaç durumdadır. Hekimler, hemşireler, eczacılar, veteriner hekimler, diş hekimleri, dişçiler, kimyagerler, ebeler, askeri hastabakıcı hemşireler, gözlükçüler, köy ebeleri ve köy sağlık memurları ile ilgili kanunlar veya kanunlarda bölümler bulunmasına rağmen bunların yeniden düzenlenmesine ihtiyaç vardır. Ayrıca yönetmeliklerde yeralan birçok sağlık mesleğinin kanunu yoktur. Bunlara eczacı teknisyeni, laboratuvar teknisyeni, anestezi teknisyeni, rontgen teknisyeni, fizik tedavi teknisyeni, patolojik anatomi teknisyeni, ruh sağlığı klinik teknisyeni, vb. örnek gösterilebilir.
Mevzuatımız ihtiyaç duyulan sağlık personelinin yetiştirilmesi ve istihdamı aşamalarında koordinatörlük görevini Sağlık Bakanlığı’na vermiştir. 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun 3. Maddesinin g bendinde bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın YÖK ile işbirliği görevi belirtilmektedir. Ayrıca 3017 sayılı Sıhhat ve İctimai Muavenet Vekaleti Teşkilat ve Memurin Kanunu’nda da aynı görev anılmakta ve sağlık meslekleriyle ilgili ülke ihtiyacını belirledikten sonra Sağlık Bakanlığı için “...yetiştirir ve yetiştirtir” ibareleri yeralmaktadır. Ancak bu konuda YÖK ile Sağlık Bakanlığı arasında başarılı bir koordinasyonun varlığından söz edilemez. Bazı üniversiteler ülke ihtiyaçlarını göz önüne alarak Bakanlık ile işbirliğine gitmeden dünyadaki gelişmeler ışığında, diyetisyen, odyolog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimi uzmanı, pompist, acil tıbbi teknisyen gibi ünvanlarla mezun vermekte ancak bunların sağlık sistemimiz içindeki yeri belirsiz kalmaktadır. Aynı şekilde örneğin Muğla ve Sivas’ta Gözlükçülük Yüksekokulu açılmıştır ama bu okul mezunlarının mevcut yasalarla meslek icra etmesi mümkün değildir. Herhangi bir koordinasyon sağlanmadan okullar hayata geçirilmiştir.
Yeni sağlık mesleklerinin sorunları bir yanda dururken bir yanda da hekimlik, hemşirelik gibi yerleşik olanların sorunları durmaktadır. Hekimlikte uzmanlaşma bu mesleğin en büyük problemi olarak gündemi her zaman meşgul etmiştir. Ülkemizin hangi branştan ne sayıda uzman hekime ihtiyacı bulunduğu bile hesaplanmamaktadır. Yapılan planlamada esas alınan yöntem, mevcut asistan kadrolarından boş olanlara yeni uzman adaylarının yerleştirilmesinden ibarettir. Ancak, örneğin İç Hastalıkları Uzmanına ülkemizin ihtiyacı azalmış olduğu halde yine en fazla aday bu branşa yerleştirilmektedir. Çünkü yerleştirmede esas alınan kriterler yanlıştır. Aynı şekilde hemşirelikte uzmanlaşmanın da iyi bir analize dayalı olduğu söylenemez. Birçok zaman hemşireler 3 ay cerrahide, daha sonra yoğun bakımda, daha sonra yenidoğan ünitesinde gelişigüzel istihdam edilmektedir. Branşlaşma olmadığı için eski bilgi birikimini kullanamamakta ve yeni çalıştığı yere adaptasyon güçlüğü çekmekte ve kısır döngü böylece gitmektedir. Cerrahi, Dahiliye, Yoğun Bakım, Çocuk, Halk Sağlığı ve Ameliyathane Hemşireliği bütün dünyada ayrı branşlar olarak kabul görmektedir.
SAĞLIK SEKTÖRÜ DENİNCE AKLA 3 ORGANİZASYON GELİR VE HERBİRİNİN PROFESYONELİ AYRIDIR
Sağlık sektöründe rol oynayan organizasyonlar, fonksiyonlarına göre, politika belirleyen- sağlık hizmeti sunan- sağlık hizmetini finanse eden olmak üzere üç ana gruba ayrılabilir. Bu üç grubun üçünde de profesyonel sağlık yöneticisi çalıştırılmadan başarı sağlanamaz. Ülke çapında kararlar almak ve planlama yapabilmek için yalnızca tıp mesleklerinden birine sahip olmak yeterli değildir. Geniş bir görüş açısına sahip olmak, öncelikleri belirleyebilmek, tercihler yapmak vb. uygulamalarda ancak, sağlık bilimlerinin yanısıra makro ve mikroekonomi, sağlık hukuku, işletme ilkeleri gibi konularda da bilgi sahibi olan kişilerin başarı sağlaması mümkün olabilmektedir. Bu alanda çalışacak profesyonellerin önceden ülkemizde yetiştirlmiş olması kaçınılmaz bir zorunluluktur, ve sorumluluğu profesyonel sağlık yöneticilerinden başkasının alması mümkün değildir.
YENİDEN YAPILANMA ŞARTTIR
Bu gerçeğin görülmesiyle Sağlık Bakanlığı tarafından 1994 yılında uluslararası sağlık yöneticilerinden oluşan bir grup uzmana ülkemizde bir çalışma yaptırılmış ve ülkemizin ihtiyacı ile çözüm önerileri ürettirilmiştir. Bu çalışmanın raporuna göre Türk Sağlık Sektöründe yeni yapılanma gelecek yöneticilere ve onların yardımcılarına yeni roller ve yeni işlevler/görevler yükleyecek ve yeni tarz yöneticilere çok kuvvetli bir ihtiyaç doğacaktır.
ÖNERİLER
Yöneticilerin eğitimi, yöneticilerin yönetsel ve teknik açıdan bilgilendirilmesi ve uyumlarının sağlanması, her yönetim kademesinde açıkça tanımlanmış sorumluluk ve rollerin oluşturulması, yetki devrinin açıklıkla düzenlenmesi, alınacak kararların o kararlardan etkilenecek düzeylerde uygun yöneticilerce alınması, kararların kişilerden çok yönetim kurullarınca alınmasının sağlanması, yerel yönetimlere kendileriyle ilgili kararları alma konusunda yetki verilmesi, sağlık sisteminin merkezde yalnızca yönlendirici ve destek olucu rolünü alarak, taşra ile merkezin uyumlu çalışmasının sağlanması gerekmektedir. Sağlık hizmeti sunanlar içinde, öncelikle kamu ve özel hizmet sunucuları şeklinde bir ayrım yapılmalıdır.
Yukarıda açıklanan teknik gelişmenin serpilmesi için ilk yapılması gereken ülkemizin sağlık ve hastalık profilinin çıkarılmasıdır. Bu amaçla geliştirilen teknikler arasında Ulusal Hastalık Yükü en çok bilinenidir. Bu yaklaşımın bir başka çeşidi de Ulusal Sağlık Yükü araştırmalarıdır. Ulusal Sağlık Yükü araştırmaları ile ülkenin sağlık hizmetlerinde ne derece başarılı olduğu, nerelerin eksik kaldığı, hangi nitelikte sağlık çalışanından kaçar tane daha yetiştirilmesi gerektiği gibi can alıcı sorular cevaplarını bulabilecek ve yapılan yatırımlar boşa çıkmayacaktır.
Yukarıda anlatılan eğitimi alarak mezun olmuş bir yönetici ile yalnızca tıp veya hemşirelik eğitimi almış kişiler arasında yönetim mesleği açısından hiç tartışmasız önemli farklılıklar olacaktır. Bu nedenle gelişmiş ülkelerde sağlık yönetimi mesleği artık hastane yönetimi, birinci basamak sağlık hizmetleri yönetimi, çevre sağlığı yönetimi, sağlık planlaması, sağlık finansmanı vb. branşlara ayrılmış durumdadır. Ülkemizin sağlık düzeyinin bir an önce gelişmiş ülkelerdeki düzeye yaklaşabilmesi için hiç vakit kaybedilmeden yapılması gerekenlerin başında Sağlık Yönetimi Bölümlerinin yerleşmesini sağlamak, ülkemizde kaliteli, verimli ve hakkaniyetli bir sistemin oluşmasında görev alacak merkez ve taşra yöneticilerini, özel ve kamu sektörü çalışanlarını, ayaktan ve yataklı tedavi merkezlerini,yönetecek insangücünün yetiştirilmesi gelmektedir.
Halen Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi Yüksekokulu ile Marmara ve Ankara Üniversiteleri Sağlık Eğitim Fakültelerinin Sağlık Yönetimi Bölümleri olmak üzere 3 tane olan ve çok kısıtlı sayıda öğrenci mezun verilen bu alanın ülke ihtiyaçlarına göre hem sayı hem de kalitelerinin artması için çaba gösterilmelidir. Yetiştirdiğimiz bu yöneticilerin dünyada yaşanılan gelişmelerin gerisinde kalmamalarını, hatta yeni modeller bulmalarını sağlayabilmek için akademik anlamda kariyer yollarını açılması ve bu yolun desteklenmesi gerekmektedir. Bu anlamda en önemli görev Yüksek Öğretim Kurulu’na düşmektedir.
Zaman yitirilmeden Sağlık Yönetimi alanında lisans ve lisansüstü eğitimlerin yerleşmesini desteklemek ve bu kurumların sayısını arttırmak, bu alanlarda Türkçe kaynakların çoğalması için çaba göstermek, gerekirse Sağlık Bakanlığı ve YÖK eliyle Temel Kaynakların dilimize çevrilmesini sağlamak, bu alanda yurtdışına burslu gidecek öğrencilerin sayısını arttırmak, bu konuya yönelik ülkemizde yürütülecek saha araştırmalarına kaynak sağlamak, mesleğin devlet kurumlarındaki görev tanımı ve standartlarını ortaya koymak gibi önemli görevlerin ilgililerce yerine getirilmesi gerekmektedir.
Prof.Dr. Haydar SUR

Mezunların Kazandıkları Ünvan ve Yaptıkları İşler

Sağlık Yönetimi bölümünü bitirenlere  "Sağlık Yöneticisi" ünvanı verilir. Sağlık yöneticisi (müdür), hastanedeki çok çeşitli etkinliklerin düzenlenmesinden ve yürütülmesinden, bölümlere gerekli personel, araç ve gerecin sağlanmasından, bütçenin hazırlanmasından, çeşitli hasta bakım hizmetleri ücretlerinin saptanmasından sorumludur. Yönetici, hastanenin halen ve gelecekteki yatak gereksinmesini tespit etmek için gerekli çalışmaları da yapar.

Sağlık Yönetimi Mesleğinin Faaliyet Alanları

Mezunlar, Sağlık Kurumları İşletmecisi unvanı ile kuruluşundaki çok çeşitli etkinliklerin düzenlenmesi ve yürütülmesi; bölümlere gerekli personel, araç ve gerecin sağlanması, bütçe hazırlanması, çeşitli hasta bakım hizmetleri ücretlerinin saptanması konularında çalışmalar yapar. Ayrıca, hastanenin halen ve gelecekteki yatak gereksinmesini tespit etmek için gerekli çalışmaları yapar.
Sağlık yöneticileri, kamuya ve özel sektöre ait hastanelerin yönetim birimlerinde görev alabilirler. Sağlık yöneticiliği, ülkemizde yeni tanınan ve ihtiyaç duyulan bir meslektir.

Sağlık Yönetimi Mesleğinin Gerektirdiği Özellikler

Psikoloji,  Sosyoloji ve Ekonomi konularına ilgi duyma ve bu alanlarda başarılı olması
Sözlü düşünme ve hesaplama yeteneği gelişmiş olması
Sosyal yardım ilgisi güçlü olması
Hasta insanlar ve hasta sahipleriyle iletişim halinde çalışmak gerektiği için, sabırlı, anlayışlı, hoşgörülü ve soğukkanlı olması
Hastanenin birbirinden bağımsız birimleri arasında işbirliği kurmak için, bütün personel ile iyi iletişim kurabilmesi
Hastanenin yönetim düzenini ve politikasını saptamak ve halkla ilişkilerini yürütmek için, karar verme gücüne sahip olması ve kendine güvenmesi
Sorumluluk duygusu ve ikna gücüne sahip olması
Yorucu çalışma temposuna uyum sağlayabilmesi gerekir

WHO İS A HEALTH CARE MANAGEMENT ?

TANIM
Hastanedeki çalışmaların düzenlenmesinden ve yürütülmesinden, bölümlere gerekli personel, araç ve gerecin sağlanmasından, bütçenin hazırlanmasından ve hasta bakım hizmet ücretlerinin saptanmasından sorumlu kişidir.
GÖREVLER
Kurumun en verimli şekilde çalışmasını sağlamak üzere her türlü ihtiyaçları zamanında saptar ve sağlanması için gerekli önlemleri alır, Malların satın alınması, depolanması, ambar ve depodan çıkışlarını yakından izler ve gereği gibi yapılmasını sağlar, Günlük yiyecek tabelalarını kontrol eder, buna göre ambardan çıkacak veya dışardan gelecek gıda maddelerinin zamanında mutfağa teslimini sağlar, Tıbbi cihazların, eşyaların ve binanın onarımı gibi işlerin ilgililerce zamanında yapılmasını sağlar, idari birimlerin görevlerini düzenli ve verimli bir şekilde yapmalarını sağlar, genel idare hizmetlerinde çalışan kendisine bağlı personelin mevcut kanun tüzük ve yönetmelikler uyarınca görev, yetki ve sorumluluklarını belirler, kurumda gerekli güvenlik önlemlerini alır.
sivil savunma uzmanı yoksa sivil savunma, deprem, yangın ve su baskınları gibi olağanüstü haller için genel olarak devlet kuruluşları idare amirlerine yüklenmiş görevleri yürütür, Kurumun, periyodik istatistik, poliklinik ve laboratuar çalışma cetvellerini vaktinde, doğru ve eksiksiz olarak düzenleterek ilgili yerlere gönderir, Bulaşıcı hastalık teşhisi konulan olayları ve bunlardan ölenleri kurumun bulunduğu yerin sağlık amirine günü gününe ve ayrıntılı şekilde haber verir, Hastanenin halen ve gelecekteki yatak gereksinmesinin saptanması için gerekli çalışmaları yapar.
KULLANILAN ALET VE MALZEMELER
Bilgisayar, Hesap makinesi, Kağıt, kalem vb. büro malzemeleri, Kanun, tüzük ve yönetmelikler.
MESLEĞİN GEREKTİRDİĞİ ÖZELLİKLER
Sağlık Yöneticisi olmak isteyenlerin; normalin üzerinde sözel yeteneğe sahip, sosyal bilimlere özellikle ekonomiye ilgili, başkalarını etkileyebilme ve yönlendirebilme gücüne sahip, başkaları ile iyi iletişim kurabilen, ileri görüşlü, yeniliklere açık, büro işlerinden hoşlanan, dikkatli, sorumlu, kimseler olmaları gerekir.
ÇALIŞMA ORTAMI VE KOŞULLARI
Sağlık yöneticileri özel veya resmi hastanelerin büro kısmında görev yaparlar. Genellikle oturarak çalışan sağlık yöneticisi başhekimle ve emrinde çalışanlarla sürekli etkileşim halindedir.
ÇALIŞMA ALANLARI VE İŞ BULMA OLANAKLARI
Sağlık yöneticiliği ülkemizde son yıllarda bir meslek olarak tanınmaya başlamıştır. Bu nedenle giderek sayıları artan özel hastanelerin açılmasıyla sağlık yöneticilerine büyük gereksinim duyulmaktadır.
EĞİTİMİN SÜRESİ VE İÇERİĞİ
Mesleğin eğitim süresi 4 yıldır. Eğitim süresince öğrencilere; genel kültür dersleri yanında, Genel İşletme, Hastane İdaresi ve Organizasyonu, Yönetim Bilimi, Sağlık Hizmetleri Yönetimi, Davranış Bilimleri, Halkla İlişkiler, MuhasebeMaliyet Muhasebesi, Hastane Maliyet Muhasebesi, Hukuk, Hukuka Giriş, İdare Hukuku, İşletme Hukuku, Sağlık Hukuku, EkonomiMakro Ekonomi, Mikro Ekonomi, Sağlık Ekonomisi, Beslenme, Biyoistatistik. vb. dersler verilmektedir. Ayrıca, öğrenciler yönetim, insan ilişkileri, personel işlemleri, maliyet işlemleri gibi çok çeşitli konularda eğitim almaktadırlar. Öğrencilerin sağlık kuruluşlarında, özellikle hastanelerde 4 ay süreyle staj yapma zorunluluğu vardır.
MESLEKTE İLERLEME
Lisans eğitiminden sonra alanlarında mastır (yüksek lisans) ve doktora eğitimi alarak akademik kariyer yapabilirler, yüksek öğretim kurumlarında araştırma görevlisi, doçent, profesör gibi unvanlarla öğretim üyesi olarak görev yapabilirler. Mesleki eğitimi tamamladıktan sonra sağlık kuruluşlarının yönetim birimlerinde uzman eleman olarak çalışmaya başlanır. Mesleki başarı ve deneyime göre müdür yardımcılığı ve müdürlüğe yükselebilirler